Oruspu.. Askerden yeni geldim. Zımba gibi delikanlıyım. Hayat beni 1 gecede kıdemli müdür yardımcısı ve ön büro şefi kovulmasıyla hızla kariyer basamaklarını tırmandırıp 1 gecede ön büro şefi olmama neden oldu. Tabi bu başka hikaye konusu.
Şimdi gelgelelim hikayemizin konusuna. Bir yaz günü sıcaktan alnımızdan şelale misali ter boşalmasına rağmen Otelin lobisinde kravat ve yelekle oturmaktayım. Devir ekonomi devri olduğundan elektrik faturası az gelsin diye klimalarında çalışmadığını zaten tahmin etmişsinizdir. Biraz serinlemek için doğal klima niteliğini taşıyan kocaman alüminyum otel kapısını dibine kadar dayadık. Ama nafile rüzgar esmiyor. Biraz daha cereyan yapsın diyerek Lobi barın yanındaki pencereyi de açarak aşağıda bulunan yüzme havuzunda yüzen gavurcukları seyrediyorum.
O sıra lobi barın hemen desk’in arkasında şişe şıngırtılarıyla irkildim. Biraz aşağıya eğildiğimde sevdiğim kankam ve dostum otelimizin ayzek’i(aşk gemisinden hatırlarsınız sempatik ) Oruç reisi gördüm. Başında bir buz torbası giydiği beyaz atlet sıcaktan yarı ıslak takması gereken papyon, yelek ve gömlek sandalye üzerine geçirilirmişti. Oruç reise seslendim.“Ula mahsoon” o dönem meşhur Mahsun Kırmızıgül klibinden alıntı bir sözdü. Oruç terli başını kaldırıp yanağında süzülen teri sildikten sonra “Vay ortaam napıyon.” “La ortak bak böyle yarı cıbıl dolaşıyorsun. Müdür görürse eben atlar. Sonra fırçayı birlikte yeriz.” Oruç ayağa kalkıp “Siitrsin pezemenk, bu scakta eriyip gitcez elektrik faturası çok geliyor diye kapattırdı cihazları klimaları” Bende “Haklısında bak bende kravat yelek yanıyorum serinleyim diye her yeri açtım esmiyor. Personele yasak olmasa bende gireceğim. ne güzel oynuyor millet.” dedim.
Aşağıya istemsizce bakarken. Şezlongda upuzun uzanmış üstsüz güneşlenen 18-19 yaşlarında ailesiyle tatile gelen kıza gözüm takıldı. Sorun onun gözü de bana takılınca pencereden kaçar gibi tam karşıda bulunan resepsiyon deskine doğru yavaş adımlarla ilerliyordum ki dondum kaldım.
Biraz önce aşağıda üstsüz güneşlenen kız merdivenleri koşarak mı? çıktı bilmiyorum. Tam karşımda avuç içi kadar turkuaz mayosuyla ve elinde 1 tüp güneş kremiyle bekliyordu. İşveli ve kısık sesle “Güneş kremimi sürmeme yardımcı olur musun?” olarak dedi. Biraz önce bahsettim ya askerden yeni geldim. Bu dönem 15 ay erkeklerin bir araya kapatıldığı kararları beynin değil tavan yapan hormonların verdiği bir dönem. Zımbayım filan diye. Ben her ne kadar istemesem de bir hareket hissettim birden bire. Dedik ya beyin karar vermiyor bu tür dürtülere. Üstelik lanet (şey) organ süngü takılmış tüfek gibi ön tarafı işaret ediyordu. Elimde onu gizleyeceğim dosya evrakta yok panikle kıpkırmızı olmuş vaziyette “Oruuuç reiis yetiş” diye bağırdığımda oruç çoktan gömleği yeleği giymiş papyonu takmaya çalışıyordu.
Oruç karı kız konularında üniversite bitirmiş doktorasını yapan bir profesör sayılırdı. Benimle kıyaslayacak olursak.. Zaten kız olayı fark etmiş gözünü bendeki hareketliliğe dikmiş dudaklarını ısırıyordu. Oruç yanımdan geçerken o da bendeki süngü takmış tüfeği fark etmişti. “Tüh Allah kahretsin o ne? abi kobrayı salmışsın. “. Ben “Ulan hala konuşuyon mu? dürzü götür şu kızı aşağı yağ sürülecek ne yapılacaksa müdür gelir birazdan yakalanmadan çaresini bulayım.” dedim. Oruç kızın koluna girip “Miss Follow me (Bayan beni takip edin)” dese dahi yarı arkaya dönük vaziyette istemsizce merdivenlerden aşağı indi. Kız arkasını döndüğünde fark ettim ki! sadece üstsüz değil aynı zamanda arka tarafı ipli bir mayo giymiş olması dikkat çekiyordu.
Hazırlıksız yakalanmıştım. Nefsime hakim olamamıştım ve rezil olmuştum. Bu sebeple kızın arkasından bakarken kendi kendime kızdım. Konuşuyorum kendi kendime “Ulan ayı tamam sen havuz başına inip Yağ süremezsin müdürün temsilcisi yardımcısı sensin anladım ama bu abazalık bu ne lan dedim?” Benim asker süngüyü çoktan düşürmüştü. Bu defa kıza bağırdım “ORUSPU ! ORUSPU ! ORUSPU !” Çünkü zaten biliyorum lobide tek ben varım kız gideli 10 dakika olmuş. Anladığınız gibi kendi kendime konuşarak rahatlamaya çalışıyorum.
Tam bu sırada merdivenlerden aşağı üst kattan ismini vermeyeceğim sarışın kadın housekeeper elemanı ağlayarak aşağı iniyor. Ama nasıl? salya sümük bir birine karışmış, makyaj akmış, zaten güzel bir kız değil makyaj bir arada tutuyordu kaşı gözü eciş bücüş bir şey olmuştu. Bir de merdivenden inerken ağlıyor. “Gene ne yaptık ya! kızıyorsunuz ediyorsunuz ağzımızı açmıyoruz köle gibi ama bu ORUSPU lafı oluyor mu?” Şaşkınlıktan donmuşum bu arada. Bir süre sonra silkinip çözüldüm “La yürü git işine kızım ben sana mı dedim Başka birine kızıyordum Türk bile değil turist” Diyince bir anda göz yaşları sevinç göz yaşlarına döndü sarılmaya çalıştı engelledim.
Çünkü sümük burnu ve akmış makyajına mendil olmaya hiç niyetim yoktu. Ben arkasından bakarken o koşturarak merdivenleri çıkıp tam gözden kayboldu derken.
Alt kap oda girişinden Adı lazım değil ikinci housekeeping personeli esmer kız başını uzattı. Esmer güzeli kız “Bizi çağırınca duymuyoruz ama abi ORUSPU diye çağırmakta ne demek oluyor.” O sıra saçımı başımı yolmak üzereyim. Sıcak başka bir sorun zaten. Dedim ki : “Hadi gidin işinize bakın sözüm size değildi.” Tam arkamı döndüğümde restoran kasiyeri olan personelimiz. “Ben zaten hiç üzerime alınmadım ki! ” Demesin mi? Artık sinir krizi geçirmek üzereyim. Oruç reis kardeşim neşeli vaziyette üçer beşer aşağıdan merdivenleri çıkıyor. “Gördün mü kanka ne güzel kızdı.” “Sus” dedim “Zaten ne geldiyse o kız yüzünden geldi başıma.” Tam o sıra kafası kel olan müdürümüz girdi içeri “Selam çocuklar nasılsınız?” Oruç ” Ahan da Geldi gene pezevenk” dedi.
Bu olaydan sonra iki – iki buçuk yıl geçmişti ki patronumuz aniden gelerek müdür kovdu. Ardından sır perdesi aralandı. Müdürümüz housekeeping te bulunan iki kız ve kasiyeri pazarlıyormuş. Jandarma bölgesi olduğundan sık sık çevirmeye takılan müdürün yanında evlerine bırakıyorum dediği kızlar meğer gece mesaisi yapıyormuş. Bu süre boyunca otel içerisinde kalan müşterilerden bazıları odalarında 2 şer şampuan 2 şer sabun 2 şer yastık olmasına rağmen “Canım bize 2 sabun 1 şampuan 1 de yastık” parolası odaya kadın servisi anlamına geliyormuş. Olaya istemeden alet olmuştuk gizem geçte olsa çözüldü.