Hindistan Cevizi Türkiye ye Geldiğinde
Yıl 1980 ler 80ler diyorum çünkü olay 1984-1987 arasında bir tarihte geçiyor.Olayın hayramanı Nevşehirli kamyoncu abimiz ürgüpten yüklenen patatesi mersine teslim ediyor.O sıra teslimat yaptığı toptancıda daha önce görmediği kahve rengi tüylü bir şey görür ve sorar
– abi bu ne?
-Ceviz
-nasıl ? neden bu kadar büyük ? ne cevizi?
-Yeni geldi o ithal geldi hindistan cevizi
hmm dedikten sonra paraya kıyıp 3 tane alıp kamyona koyar.Kamyona limon yükleyip memlekete doğru yola çıkar.Eve gider kamyondaki kirli elbiseleri ve almış olduğu hindistan cevizini poşete koyup anasına sarılır karısını çocuklarını sever.sonra biraz dinlenir uyur o sıra telefon gelir.Acil bir teslimat yapılması gerekmetedir, tekrar yeni elbise gömlek alıp tekrar çıkar evden düşer yollara.Ertesi gün yaşlı teyzemmiz çamaşırları yıkamak için eline poşeti alıp açtığında hindistan cevizlerinden bir yere somyanın altına yuvarlanır.Yaşlı teyze biraz korkar önce bir oklavayla cevizi dürter ses yok yavaş yavaş yaklaştırıp eline alır korkarak,inceler bakar teyze şöyle anlatıyordu.
-Oğlum şöyle deve kuşu yumurtası gibi kahverengi yunlu(yani yünlü) iki gözü bir güccücük ağzı var.Osman hocaya gösterdim o şöyle eirdi çevirdi.Hatun korkacak bişey değil yumurta gibi ama bu meyveye benziyo yenen birşey herhal koy bi kenara memet gelince sorarsın
Ben döndüm eve 3 taneydi yattığım odaya yatağın altına koydum aklıma yatınca kötü kötü şeyler geldi.Kalktım karton kutuya koydum yüksekçe bir yere koydum yattım gene içim rahat etmedi.Allah varya korktum da biraz gece yarısı kalkıp tekrar indirip gardopa kilitledim.
Bir kaç gün sonra mehmet abi dönmüştü bu olanları anlatığında baya bir gülüştük sonra mehmet abi meyve olduğunu söyledi.
-Ana getirde tadına bakak dedi.teyze içeri girip elinde kutuyla döndü sonrası daha komik bıçakla denedik olmadı.Çekiçle vurduk zıpladı.Bir türlü nasıl açılacağını bilemedik.En son birini üstteki deliğe çivi ile delerek suyunu içtik suyu bitincede bıçakla aynı yeri genişlettik içindeki çok lezzetli değildi.Evet arkadaşlar türkün tropikal meyve ile ilk tanışması heryer aşağı yukarı aynıydı sanırım