Kars’ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik
*hayata dair röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor;
– Nasılsan dayı, eyimisen?
– Şükür oğul, cani taşirem, eyiyem, cogh eyiyem.
– Halin, keyfin, sağligin da eyi midir?
– Eyidir, he, çoh eyidir.
– Şehirden, hizmetlerden memnun musun?
– Nasi söz!
– Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?
– Hiç eyle olur? Bizim ağzımiz dövlete ne diyebilir.
– Yani memnunsun.
– Allah dövlete millete, kaymakam bege, bölediye başganimiza zeval vermesin.
– Memnunsun?
– Dövletimiz, kaymakamimiz, basganimiz, şanli ordumuz basimizdadir, her ne olursa bir fiil o dakika yanimizdadir. Ben vatanima nasi serzenis ederem?Amma, benim derdim baskadir.
– Allahına gurban dayı, söyle nedir?
– Doksan sene önce buraya Ruslar girdi ya?
– He girdi.
– Hani bu belediye binalarini, okullari, çesmeleri,istasyonu, yollari,kaldirimlari Ruslar yaptilar ya?
– Rus işgalinde yapıldı değil mi dayı?
– He.
– Hec benim dovletime, milletime sozum olur mu? Ben aha bu Ruslarin avradini sikem Doksan sene once bu kaldirimlari, caddeleri yapip gittiler, bir gün olsun bi kere Kars’a gidek, yollar bozuldu mu, kanallar tikandi mi demediler,insan bi gelir de bakar buralara, hec beyle olur?!