Köye Gelen Teknoloji
Bir GSM Şirketinde çalışan dostumun hikayesi “Çanakçı Maho Baz İstasyonuna Karşı” umarım beğenirsiniz.
Köye Baz İstasyonu
Büyük GSM firmalarından birinde bir kaç yıl çalıştım. Yaptığım iş için aylarca eğitimler seminerler aldım ve nihayet beni de bir ekibe dahil ettiler. Türkiye ‘nin değişik şehir, köy ve mecralarına gittik vericiler, yansıtıcılar kurduk. Benim işim çoğunlukla teknik ekiple birlikte yapılan işin teknik ihtiyaç ve eksiklerini tamamlamak ölçümler yapmaktı.
Bir gün Erzurum’un köylerinden birisinin girişinde bulunan yakıt istasyonuna, Baz istasyonu kurulumu için gittik.Yakıt istasyonun konumu köy yolu üzerinde, üç tarafı açık, köy tarafına doğru Tepe denilemeyecek kadar küçük bir çıkıntı hatta ufak bir yükselti üzerinden bir birinden dağınık bir kaç tek katlı ev bulunmaktaydı.
Gerekli kurulumun yapılması kurulması çok sürmedi bir kaç gün içerisinde kurulumu kaba inşaatı bitti. Nihayet çalıştırıp ayarlamaları, ölçümleri yaptık, bitirdik, yakınlardaki başka bir kasabaya gittik.
Şebeke Çalışmıyor.
Zaten mesai bitiminde, konaklamak için Erzurum şehir merkezin’de bir oteli kullanıyoruz. Gece saat 01:00 geçiyor, merkez’den bir telefon “Yeni kurulum yaptığınız istasyonda sorun var” Hemen yanımdaki arkadaşla atladık arabaya gittik baktık cihazlar istasyon sorunsuz çalışıyor.
Merkezle konuştuk şunları kontrol edin bunları kontrol edin, her şey sorunsuz. Sabahın saat 04:00 e gelirken döndük otel’e ama uykusuzluktan ölüyoruz. Tekrar yeni kurmaya başladığımız istasyona mesai bitiminde tekrar otele bittik. Aynı gece aynı saatlerde “Şikayet var istasyona ulaşılamıyor”Tekrar araca atla yarım saatten fazla stabilize yolda kontrolleri yap merkeze sorun olmadığını bildir geri dön.Bu iş tam bir hafta sürünce tepem attı.
Ertesi akşam arkadaşımla ben gece 11:30 da olay mahaline konuşlanmıştık.
Gece Nöbeti
Aksiyonu bekliyoruz gece acaba birisi bir gelmeden sistemi’ mi kurcalıyor? ,yoksa birisi elektirik’ le mi oynuyor? voltaj mı? düşüyor. Ne senaryolar yazıyoruz.Yakalarsak ağzını burnunu kıracağız uykunun hesabını verecek öyle birisini bulsak mahvedeceğiz.
Araç içinde saatlerce oturduk, araç etrafında oflu puflu ve bol sigaralı turlar attık gelen giden yok. Saat gece yarısını biraz geçiyordu. Birden bire benzinliğin üstündeki gece kondu’nun birisinden gacur gucur tuhaf sesler çıkmaya başladı. Çok geçmedi merkez bizi arayıp sistemlerinde sinyal kaybı olduğunu söylediler.
Beklenmedik Sorun
Arkadaşla arabaya atlayıp yolu dolanıp evin önüne geldiğimizde sorunun kaynağını gördük, Bu ev gece kondu tarzı tek katlı bir bina düşünün bu evin tepesinde evin çatısından büyük beş metrelik çapa sahip kocaman bir motorlu çanak anten. Kendi aramızda konuştuk, tartıştık en sonun da birimizin evin kapısını çalarak durumu anlatmasına karar verdik.
Bu işi yapmak tabi ki ben denize düştü. Arabadan indim eve yaklaştım evin ışıkları yanmıyordu, bahçe çitini geçtiğimde camdan yansıyan değişik renkteki televizyon ışıkların aydınlattığı pencereyi fark ettim. Eve yaklaştıkça televizyondan gelen sesleri duyduğumda dumur oldum sesler şöyleydi,
–O my god fickmich ja ya oh oh oh” bu sesleri duyunca tırsıp arabaya döndüm arkadaşa
-Oğlum birileri gavurca film izliyor ben gidemem
-Salak bu kadar büyük çanak antenle ne izleyecek tabi film izliyordur.
-Lan öyle film değil oğlum miki filmi
-Ha ok anladım ama yapacak bir şey yok gidip konuşmak lazım
-Sen’ de gel o zaman
-Şey olmaz olm sen git neyse arkadaş ikna oldu kalktık birlikte gittik aynen biraz önceki sesler geliyor.Camdan zaten net olarak ne filmi olduğu da anlaşılıyor.Evin kapısına geldik tedirgin bir vaziyette kapıyı çaldık adam önce televizyonu kapattı.kapının arkasından
Amca ile Tanışma
-Kim o! dedi amca
-Amca iyi geceler biz Filan ..CELL’den geliyoruz.Bir sorun vardı onun için şeeyetiydik. Kapıyı açan amcanın durum şu ellibeş – altmış yaşlarında kır saçlı saçlar mohikan gibi yukarı dikilmiş, üzerinde beyaz atlet alt’ta mavi beyaz çubuk eski tarz bir pijama alet çadır kurmuş vaziyette ve biraz sinirle film izlerken basılmanın siniri ile yöresel şivesiyle bize çıkıştı.
-Eyi de gurban gece yarisi begi yatağımdan galdırmaya utanmiysiniz. Biz utana sıkıla bilmiyormuş gibi davranarak
-Amcacığım bizde sizi gece’nin bu saatinde uyandırmak istemezdik ama zaten siz uyanıktınız galiba. Biz bir hafta önce şu aşağıdaki benzinliğe verici kurduk,
-He gödellerin yusufların oraya ee
-Bir haftadır.Gece bu saatlerde sinyaller bozuluyordu… derken sözümü kesip
–Bağa bak yeğen ben sizin işinizden anlamam, sinyal minyal bilmem babom bağa niye anlatiysen. Bu ara yaşlı bir teyze kalkıp geldi.
-Mamıt vış ne olmuşdur.
-La sen get yat bişi yok. Arkadaş devreye girdi.
-Amca bakın bizim amacımız gece yarısı size rahatsızlık vermek değil. Bu sizin çanak anten bizim sinyalimizi kesiyor.
-Ben napam gurban sizin sinyale
-Şey valla amca eğer mümkünse sizden ricamız bu gecelik film izleme, bir de yarın bir adam getirelim senin çanağı diğer köşeye taşısın
-Vış siz benim çanaği sökeceksin! ben dokundurmam
-Yok amca sade yeri değişecek sökmeyeceğiz
-Eee siz benim çanaği söküp dağacaksıız masrafi olacakk ben ödeyemem
-Merak etme amca onu biz öderiz, yarın sabah geleceğiz sen önceki ayarına alırsan sana zahmet.
-Tamam yegen dedi. Biz zaten evden cıktığımızda o kocaman çanak eski yerine dönmeye başlamıştı bile.
Olayı Tatlıya bağlıyoruz.
Ertesi sabah bir çanak antenci bulup onu amcanın evine götürdük, Amcaya şirketin kalem, şapka, ajanda eşantiyon’larından hediye ettik memnun oldu. Antenin yeri değişti biz mutlu olduk, nihayet bir haftalık uykusuzluktan sonra o akşam rahat bir uyku çekebildik. Ah Çanakçı maho ah