22 Aralık 1914 – Unutulan Sarıkamış Şehitleri Hikayesi
1. Dünya Savaşı Başlıyor
22 Aralık 1914 – Unutulan Sarıkamış Şehitleri Hikayesi : Tarihimizde unuttuğumuz ama hatırladıkça gözlerimizi yaşartan Kars Sarıkamış’ın hüzünlü hikayesi kalmıştır. Asıl hikaye Osmanlıdaki kötü gidişin Almanyadan gelecek parasal ve askeri destekle sağlanabileceğini ve çıkacak savaşta taraf olmamızın Osmanlıyı eski gücüne kavuşturacağını düşünen ittihat ve terakki cephesi 29 Ekim 1914 yılında harbiye nazırı ve başkomutan vekili Enver paşanın emriyle Rus kıyıları topa tutulunca Osmanlı I. Dünya savaşına resmen girmiş oldu. Bunun altında yatan en büyük sebeplerden birisi Enver paşanın ikinci kurtarıcı olarak Osmanlıyı eski gücüne kavuşturmak için Almanlarla yapmış olduğu gizli anlaşmaydı.
Kafkas cephesi 3. Ordu komutanı Hasan izzet bey’den hemen bölge hakkında ve Ruslar konusunda rapor hazırlaması istendi. İzzet beyin komutasındaki izzet beyin komutasında 9.cu 10.cu 11.ci ordu komutanlıkları ve küçük bir süvari tümeni bulunmaktaydı. Kaynaklara göre değişmesine rağmen 30bin ila 60 bin kişilik bir ordu olduğu söylenmektedir.
Hemen bir harekat planı hazırlıklarına başlayan Enver paşa ortadoğudan ve yemenden bazı birlikleri Erzurumdaki 3. Ordu Komutanlığına sevk etti. Ordunun mevcudu yaklaşık 100 bin kişiye çıkarıldı. 1 Kasım 1914 yılında 40 Yıldır işgal altındaki Kars Sarıkamış üzerinden Erzurum köprü köye saldırdılar. Köprü köy ve Azap muharebelerinde Hasan izzet bey Rusları geri çekilmeye zorladı. Büyük başarılar elde etti ancak Rusları bölgeden söküp atması soğuyan hava koşulları azalan erzak ve kışlık araç gereç eksiklikleri sebebiyle Rusları takip etmekten vazgeçer. Yazdığı raporda eksik kışlık araç gereçleri olmadığından savunma birlikleriyle böyle bir göreve çıkılamayacağını İstanbul’a iletir.
40 Yıllık Ardahan ve Sarıkamış İşgali
Bu arada Enver paşa 3. Ordunun Rusları hazırlıksızken Ardıhan ve Sarıkamıştan sürmemesini başarısızlık olarak tanımlar. Enver paşaya göre 3. Ordu gidebildiği kadar ilerlemelidir. Hasan izzet beyin raporuna İstanbul hikimeti kayıtsız kalamaz. Almanya’dan gelecek araç ve gereçlerin Erzuruma bir an evvel ulaştırılıp oraya ulaşmış ve ulaşacak Yemen ve Ortadoğu birliklerinin hemen donatılması ve ani harekatla Rusların kafkaslardan sürülmesi gerekmektedir çünkü Osmanlının geleceği buna bağlıdır. Bazı kaynaklara göre Enver paşanın asıl bu planı istemesinin sebebi Almanlarla yapılan gizli anlaşma şartlarına göre Almanya üzerindeki yükü yeni bir cephe açarak bir nebze olsun hafifletmektedir.
Yemen birlikleri Erzuruma ulaşmıştır ancak ne yeterli kumanya nede sıcak iklimden soğuk bölgeye sevk edilmiş askerleri donatacak yeterli giyecek vardır. Bir sıhhıye askeri anılarında orta doğudan buraya sevk edildiğinde revire verildiği ancak revirde ne ilaç ne sargı bezi bulunmadığından eline silah verilerek tekrara birliğine gönderildiğini anlatmıştır. Aynı asker mektubunda soğuktan yetersiz kıyafet ve ayakkabı bulunmadığından donan kangren olan parmakların hiç bir uyuşturucu madde kullanmadan bağıra çağıra kesildiğini de yazmaktadır.
Yemen cephesinden annesine yazan subaylardan birisi mektubunda “Pek muhterem anneciğim Cehennem kadar sıcak Yemen çöllerinden 4 aylık nakil yolculuğu sonrası dondurucu havasıyla Erzurum soğuguna ulaştık.”şeklinde anlatmıştır. İstanbul hükümeti nihayet Almanların ulaştırdığı Arabalar 60 bin kişi donatabilecek kadar giyecek silah ihtiyaç malzemelerini 3 gemiye yükleyerek Trabzon limanından Erzuruma ulaştırmak üzere Yollar bu gemiler Bezmi Alem, Bahri Ahmer, Mithat Paşa isimli gemilerdir. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da olan casuslar işe dahil olup haberi ruslara uçururlar 3 gemi 10 Kasımı 11 kasım 1914 e bağlayan gece Zonguldak açıklarında Rus savaş gemileri önlerini keserek bütün araç ve gereçleri Karadenizin soğuk sularına gömer.
3. Ordu Erzurumu Savunuyor
Genel Kurmay 1. Başkanı Friedrich Bronsart von Schellendorff ve Enver paşa Rusların bir an evvel Kafkaslardan sürülmesini planlamışlardı. Bu nedenle genel kurmay 2. vekili Hafız Hakkı beyi durumu yakından incelemesi için 2 Aralıkta Köprü köye gönderdi. Her iki asker yani Enver paşa ve Hafız hakkı bey hem sınıf arkadaşı hem de sarayın damatlarıydı. 3. ordu komutanı Hasan izzet paşa ve 10. kolordu komutanı Ziya paşa 9. kolordu komutanı Ahmet fevzi paşa donanım ve cephane eksiğiyle böyle bir operasyonun yapılmasına karşı çıktılar. Genel Kurmay 1. Başkanı Friedrich Bronsart von Schellendorff ve Enver paşa kısa süre sonra köprü köye gelerek toplantı yaptılar. Bu harekata her ne şekilde olursa olsun başlanması gerektiğini söylediler.
Hasan izzet paşa ve birlik komutanları bu operasyona karşı çıktılar. Hasan izzet paşa enver paşa ve beraberindekilere “3. Ordu Ruslarla savaşmaya hazır değildir. bir çok eksikleri zayıflıkları yanında yeterli yiyecek bile yoktur. Geceleri eksi 40 derece gündüzleri eksi 25 derecedir bu şartlar altında askere yazıktır telef ederiz.”
Enver paşa hışımla “Köprü köyde ve Azapta Rusları perişan eden birlikler bu bu birlikler değilmidir? Herkes saldıralım diyor. Buradaki herkes saldıralım demiyor mu?” Hasan izzet paşa “Hepsi senden korkuyorlarda ondan öyle diyorla”r diye Enver paşanın sözünü keser. Bu duruma çok sinirlenen Enver paşa “Paşa dua edin Harbiyeden hocamsınız yoksa sizi divanı harbe verirdim! “der ve toplantıyı bitirir.
18 Aralık gecesi 3. Ordu komutanı Hasan izzet paşa istifa etmiştir. Bu görevi Enver paşa bizzat üstlenir.(Böylelikle yapılacak fethin fatihi olacaktır.)
10.Kolordu komutanı Ziya paşa emekli edilmişti. Onun yerine Hafız Hakkı bey atanır
9. kolordu komutanı emekli edilmiş onun yerine Ali ihsan paşa atanmıştır
Ölüm Yürüyüşü Başlıyor
22 Aralık 1914 yılında Ordunun Allahu ekber dağlarına doğru harekete geçmesiyle başlamıştı.Hep anlatılan tek kurşun atmadan donarak şehit olan askerlerden bahsedilir ama gerçek şudur ki: Bu Sarıkamış Destanı olarak anlatmak lazımdır. Erzurumdan çıkan askerler 15 gün 15 gece savaşmış öncü birlikler sarıkamışa girmiş ancak Ruslar tarafından ya öldürülmüş ya esir alınarak Sibirya’da 12 yıl çalıştırılmışlardır.
Enver paşa kendisine karşı çıkan paşaları ya emekli etmiş ya da görevden el çektirmiştir. Casus faaliyetleri sonrası İstanbul’un gönderdiği Alman ekipmanları denizin dibini boylamasıyla operasyon rafa kalkmak üzeredir.O malzemeler arasında 60 bin askerlik giyim kuşam, yaşam malzemeleri, silah cephane, Motorlu arazi araçları da bulunmaktaydı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Osmanlı genel kurmayının başında Genel Kurmay 1. Başkanı Friedrich Bronsart von Schellendorff bulunmaktadır. Malzemeler ulaşmasa bile Almanların üzerindeki yük bir an evvel alınmalıydı. 2. Başkomutan vekili olan Enver paşa bu amaçla orduyu toplayıp bir konuşma yapar:
“Ayağınızda çarık sırtınızda palto olmadığını gördüm lakin karşınızdaki düşman sizden korkuyor. Yakın zamanda Kafkasyaya gireceğiz. Orada her türlü nimete kavuşacağız. İslam aleminin tüm ümidi sizsiniz.”
Harekat planın göre üç ordu 3 farklı yoldan 9 – 10 -11 ordular 25 Aralıkta hep birlikte Sarıkamışa saldıracaktı. Hafız Hakkı Paşa 10.Kolordu’ya 30.ve 31.Tümenleri kendisi ile birlikte Kosor istikametindeki Stomin Tugayının peşine takılması ve bir tümenin Bardız’a ilerlemesini emretti yoğun kar yağışından dolayı yollarını kaybeden 30 ve 31. tümenler kendi aralarında Dost ateşine maaruz kaldılar 6 saat süren çatışma sonrası birlikler dost ateşiyle karşılaştıklarını anladıklarında 2000 kişi kayıp verilmişti.
9. kolordu Oltu ve Bardızı aldı. Enver paşanın saldırı kollarının 15. km kadar kaydırması ve iletişim sorunları çatışmayı daha kötü hale getirdi. Yorgun asker 15 gün 15 gece çatışıp hiç dinlenmeden ilerlemeyi sürdürdü. 10. kolordu kurmay binbaşı lange bey harekat planında Allahu ekber dağlarından Sarıkamışa inilmesnin yaklaşık 5-6 saatte gerçekleşeceğini hesaplamıştı. Ancak ellerindeki harita Ruslarda ele geçirilen yolları gösteren haritaydı ve yükseltileri yer şekillerini göstermiyordu. Asıl yol yaklaşık 25 kilometre ve eksi 40 derece soğukta 19 saatlik aralıksız yürüyüşle gerçekleşebilecekti.
Hafız hakkı paşaya bağlı birlikler 25 aralıkta Sarıkamışa ulaşmayı başaramadı. Enver paşa aynı tarihlerde Sarıkamış önlerine ulaşmayı başarmasına rağmen binlerce asker soğuktan donmuş çoğu asker geride bırakılmıştı. Askerler dağ ve orman yollarında aç kurtların saldırıp yanındaki silah arkadaşlarını orman sürükleyerek götürdüğünü daha kötüsü onlara yardım edecek kadar bile güçleri olmadığını anlatıyordu. Hafız hakkı paşa Sarıkamışa geldiğinde 13 bin kişiden sadece 3 bini hayatta kalmıştı. Saldırı zayıf gelişmesine rağmen Ruslar geri çekildiler Osmanlı ordusunun saldırı gücü zayıflayınca Sarıkamışa geri döndüler. 3 ocakta Enver paşa esir düşmekten kıl payı kurtulup geri çekilmeye katıldı. Askerin kırılmasından sonra 4 Aralıkta Hafız hakkı paşa Erzuruma geri çekilme emri verdiğinde zaten eratın çoğu donarak ölmüştü. 9. kolordu komutanı ali ihsan paşa esir düştü. Geri çekilip Erzuruma gelen Enver paşa 3. ordu yetkilerini Hafız hakkı paşa devrederek 8 Ocakta İstanbula geri döndü. Hafız hakkı paşa çok geçmeden tifüsten ölerek hayatını kaybetti. Enver paşa ve ittihat ve terakki cephesi uyguladıkları sıkı basın sansürü sayesinde Sarıkamışta kaybedilen askerleri 7 yıl boyunca zafer olarak gösterip saklamışlardır.
Rus kaynakları ne diyor?
Rus Kafkas Ordusu Kurmay Başkan Vekili Dük Aleksandroviç Pietroviç Sarıkamış’ta gördüklerine anılarında şöyle yer vermiş: “İlk sırada diz çökmüş 9 kahraman. Mavzerleriyle nişan almışlar, tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar… İkinci sırada cephane taşıyanlar var, sandıkları bir avuçlamışlar ki, kainattan hırslarını almak istiyor gibiler. Öylesine kaskatı kesilmişler… Ve sağ başta Binbaşı Nihat. Dimdik ayakta, başı açık, saçları beyaza boyanmış, gözleri karşıda…Allahuekber dağlarındaki son Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok evvel, Allah’larına teslim olmuşlardı.” Rus ordusu bu savaşta 32 bin kayıp vermiştir.
Çoook yazik.hepsini allah tan rahmet diliyorum