Yavuz Sultan Selim asırlardır âli osmanın hasretini çektiği mübarek beldeler feth olunmuştur…
savaş bitip İstanbul’a dönerler, şehrin girişine uzak bir mevkide askere dur emri verir…
konaklanır…
şehirdekiler sabırsızlık içinde adam gönderirler:
‘efendimiz, şehirde tüm ahali karşılama merasimleri için yolunuz üzerindeki tüm caddeleri doldurmuştur, gelişini gözleriz, kullarınızı bu meserretten daha fazla mahrum etmeseniz’
‘hayır der, beklenecek..’
gece olur, kimseler kalmaz ve askerleriyle sessizce girerler sehre ve herkesi evlerine sessizce gönderir, kendisi de bir hırsız sessizliği ile sarayına girer ve yerleşir..
hikmeti sorulduğunda,
‘Bu kadar tantana ile, muzaffer kumandan muamelesi ile nefsimizi mi azdıralım?