Yavuz Sultan Selim sıra dışı bir padişah idi.
her zaman klasik elbiselerini giyerdi. içi tamamen siyah kıyafet üstüne bir kırmızı kaftan, kafasına da yine siyah bir sarık takardı. elçiler ve diğer devletlerin erkanının karşısına da yine aynı kıyafetle çıkardı. onları kabul ettiği makama oturur, kılıcını koltuğunun yanına saplar ve elini onun üstünde tutardı.
o dönemde şehzade Süleyman süslenmeyi, kaftanlara bürünmeyi pek severdi ki hatta bir ara Süleyman’nın çok süslü elbiselerle dolaştığını gören yavuz anana bir şey bırakmamışsın be oğul diye çıkışmıştı * bir hoş sohbet arasında, fırsattan istifade kendisini tutamayarak sordu:
– Baba, neden sen de güzel kıyafetler giymiyor da hep aynı şeyleri giyiyorsun?
Yavuz kılıcını gösterip cevap verdi:
– Bu kılıç burada böyle parladıkça onların bırak kıyafetlerime, gözüme bakacak hali olmaz oğul.demiştir