Bu hikayede anlatılanlar gerçek bir dolandırıcılık hikayesidir. olayın kahramanı Mobilyacı Bekir hakkın rahmetine kavuştuğundan rahatlıkla anlattık. Allah rahmet eylesin!
Mobilyacı Bekir bizim söylemimizle, Mobilyacı Bekir Amca Ankara sitelerde Karacakaya caddesi üzerinde Küçük çok iddialı olmayan bir mobilya dükkanı vardır. Amca diyoruz çünkü yaşını başını almış kendi halinde saçlar önden hafif dökük kır saçlı ellili yaşlardaki bir abimiz. Yıllardır aynı yerdedir. Mobilya imalathanelerinde yıllarca çalışmış bir marangozdur kendisi, ama bu işlerden bıkıp yaş kemale erince elinde avcunda ne varsa bu dükkana yatırıp açmıştır. Etraftaki esnafı iyi tanıdığından ve yaşından dolayı herkes hürmet eder. Ev eşyası satar mobilya, oturma gurupları, yemek odası takımları bir gün ben diyeyim yirmi siz söyleyin yirmi beş yaşlarda genç birisi gelir.
-Selamın aleyküm abim
-Aleyküm selam genç buyur
-Abicim ben Ekrem bir yakınım evleniyor da onlara eşya bakıyorum
-Tamam yardımcı olalım
Neyse genç adam bir süre dükkanı gezer üç beş fiyat sorar. Sonra otururlar masaya çaylar içilir sohbet koyulaşır memleket filan sorulur edilir. O sıra
-Amca senin isim nedir?
-Bekir yeğenim etrafta “Mobilyacı Bekir” der esnaf sağ olsunlar.
-Bak ne güzel söyledin yeğenim diye bende tam bundan bahsedecektim sen benim rahmetli dayıma benziyorsun sana Bekir dayı desem kızar mısın?
-Yok yeğen niye kızayım
-Bekir dayım bu böyle bakmayla olmayacak hem tanıştık senide sevdim ben bir kaç kart alayım hem isteyenlere veririm hem yarın o tanıdıkla beraber geleyim kendileri beğensin ben ne desem boş
-Haklısın getir kendileri beğensin yardımcı olurum
-Allahına gurban dayım öptüm der hürmetle elini öpüp saygılı bir biçimde çıkar gider.
Bir kaç gün sonra uzun boylu genç ve iyi giyimli bir adam ve yanında genç bir kızla Ekrem gelir.
-Selamın aleyküm Bekir dayım bu kardeşler baksınlar otursunlar ben bankaya kadar gidip geleceğim der. Hızlıca geldiği gibi çıkar gider. Bekir amca genç çifte dükkanı dolaştırır aşağı yukarı ama müşteri şaşkın şaşkın peşinde gezmesine rağmen pek alakadar olmazlar mobilyayla Bekir amcada bakar ilgisizler alımla ilgili bir lafta etmiyorlar. Beğenmediler galiba diye düşünür, buyur eder masasına biraz hoş sohbet etmeye çalışsa da zorla laf etmektedir genç çift
-Çay içer misiniz? yeğen
-Olur zahmet olmazsa
-siz hanım kızım
-Şey Sağ olun içmeyim
Neyse çaylar içilir. Adamla kadın bön bön bakmakta ağızlarını bıçak açmamaktadır.
-Amca senin bu yiğen ne zaman gelir? diye sordu genç adam
Bekir amca kim? demin ki genç çocuktan mı? bahsediyorsunuz Ekrem
Genç adam biraz sesini yükselterek
-Eee kimden bahseceğiz? işte Ekrem den senin yeğeninden
Bekir amca şaşkın şaşkın !!!
-Valla Ekrem benim yeğenim değil bir kaç gün önce bir yakınım evlenecek diye geldi tanıştık ben onları getireyim dedi çıktı bugünde siz geldiniz ben Ekremi çok iyi tanımam der demez
Adam ve kadın bağrışmaya başladılar.
-Ne demek istiyorsun siz dolandırıcı mısınız? üç kağıtçılar çabuk ara buraya gelsin o yeğenin denen peze..k
kadın başka telden çalar.
-Ah ben biliyordum gözüm tutmamıştı. Hem ne biçim izbe bir dükkan burası….. devam eder.
Bekir amca şaşkın vaziyette
-Sus iki dakika laflarınıza dikkat edin ben kimseyi dolandırmadım bu yaşa kadar. Kelli felli kişilersiniz ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun
-Bak amca ben o BMW aracı alabilmek için çok çalıştım, Hala çalışmaktayım borcu bile yeni bitti. Yeni evliyiz borç harç fazla bak ara şu yeğenini valla şikayetçi olmayacağım getirsin arabamı tek kelime etmeyeceğim çıkıp gideriz.
Bekir amca sinirli ve sert bir şekilde
-Bana bak tatlı kardeşim ahlakımı bozmamaya çalışıyorum şeker kardeşim bir daha söylüyorum bir daha bana manalı manalı şeyler söyleme ima etme biliyorum canın sıkkın anladım ama bak söyledim söylüyorum o adamı ben tanımıyorum bir kez gördüm uğradı birde bu gün gördüm anladın mı? Ben tanımam akrabam olmaz tanıdığım hiç değil
-Peki bana bak bunak herif yeğenin olmaz da bu kartvizitler ne? adam geldi. Benim işyerimde herkese senin işyerinin yazılı olduğu kartlardan dağıttı. Bak iki üç tane bende var iki üç tane eşimde var
-Yav al bak bu benim kartım kaç tane istiyorsan vereyim sende dağıt herkese hem benim reklamımı yapmış olursun ben isteyen herkese veriyorum bu kart vizitten
-Peki amca sen o kadar doğrusunda bu kartta neden? Ekrem Yılmaz yazıyor.
-Yok yanlışın var Benim kartlarımın hepsinde Bekir Türkmen yazar.
-Al bak bakalım ne yazıyormuş ? oku
Bekir amca gözlüğünü takar. Şöyle bir göz atar aynı şekilde ve renkte kendi kartvizitinden her şeyi aynı yalnızca isimler değişik
-Allah Allah bu benim kartımın aynısı
-Yaa işte foyanız meydana çıktı değil mi?
Deyince Bekir amca patladı.
-Lan Pezeveng!! defolun dükkanımdan ben seni uyardım şurada adam gibi size yardımcı olmaya çalışıyorum siz napıyonuz? beni hırsız tutuyoruz ciğeri beş para etmez dürzü yıkıl gözümün önünden
Der demez genç adam Bekir amcanın gırtlağına sarılmaya çalıştı atıldı ama Bekir amca her ne kadar yaşlı bir adamda olsa eski toprak güçlü kuvvetli birisiydi. Adamı aldığı gibi yere çaldı üzerinde çay bardakları bulunan zigon sehpa çatırıt dadanak ortadan ayrıldı parçaların her biri bir tarafa dağıldı. Kadın bağırmaya koşturmaya kaçmaya başladı kapıyı açıp avaz avaz bağırmaya başladı.
-Yeeeeetişinnnn kocamı öldürüyorlar. İmdaat!!!
Herkes bir anda oraya yığıldı çaycısı, çorbacısı, marangozlar, çıraklar, mobilyacılar hatta köşedeki taksici bile koşa koşa geldi. Görüntü şöyleydi. Yerden kalkan takım elbiseli şık giyimli üstü başı biraz tozlu genç adam o sinirle hala Bekir amcaya saldırıyor. Gırtlağına yapışmış sinirden kıpkırmızı, Bekir amca kollarını tutmuş itekliyor zor durumda ama hala yıkılmamış ama düştü düşecek yere bu arada gelenlerin çoğu Bekir amcayı tanıdıklarından yandaki lokantanın sahibi göbekli hayati abimiz araya girdi tam havada Bekir amcaya tokat patlamak üzere kaldırdığı eli hava kavradığı gibi genç adama bir kodu herif resmen uçtu masayı aştığı gibi masanı arkasına pat diye düştü bu arada olaya diğer esnaf dahil oldu yıllardır Bekir amcayı tanıyan sevenler bu saygısızlığa müsaade etmeyecekleri için adamı hala yerden kaldırıp dövmeye çalışanlar ve ellerinde uzun odunlar sehpa ayakları, haydarlar olan bir kaç kişide adamı neredeyse linç etmek üzereydiler ama içerde bulunan bir kaç sağduyulu kişi -bir durun hele olayın iç yüzünü anlayalım olmaz böyle diyerek ortalığı yatıştırmaya çalıştılar. Tabii başarılıda oldular
O sıra kadın koşarak geldi kocasını yerden kaldırmaya çalışıyor. Bir yandan feryat fiğan
-Siz ne yapıyorsunuz? öldüreceksiniz asıl onu bu canavarın elinden kurtarın diye çağırdım sizi hayvansınız dır dır dır .. daha uzayıp gidiyor da neyse. Adam dayağı yiyince duruldu olayı anlattı. Bekir amca kendi hikayesini anlattı. İçeridekilerden biri:
-yav kardeşim sende kaşınmışın gideydin karakola anlataydın derdini merkeze dinleteydin herkese. Beğendin mi ? yaptığını bir araba dayak yedin
Genç adam hala kanayan burnunu silerken ;
-Durun durun hepinizi dava edecem sürüm sürüm süründürecem hepinizi
Esnaftan biri;
-Lan gavat de get ne yapacaksan yap kime şikayet ediyosan et adamın asabını bozma burada gel otuz senedir tanıdığımız adamı hem dövmeye kalk gelip ayıralım dayaktan gurtaralım sen gel dava et elinden geleni ardına goma dümbük
Genç adam burnunun kanını silerek karısını da koluna takarak çıktı dışarı ama ilk geldiği halden biraz daha üstü başı dağılmış takım elbisenin bazı yerleri yırtık kravat sarkık gömleğini düğmeleri kopmuş uzaklaşıp gittiler.
Çok geçmeden bir polis aracı yanaştı. İki polis indi Bekir amcayla konuştular mobilyacı Bekir amca ceketini giydi dükkanını kilitledi. Polis aracının arkasındaki koltuğa bindirdiler. Polisin diğeri lokantacı hayati ye karakola gelmesini söyledi ben kendi arabamla gelirim dedi ama polis pek itibar etmedi bekledi o çıkana kadar. Hayati abi beyaz önlüğü çıkardı fırlattı koltuğa içeri seslendi
-kasaya bakar olun ben bir karakola gidip gelecem
Karakolda Genç adam ve karısı süt dökmüş kedi gibi bankta oturuyor yere sabit şekilde bir noktaya bakıyor düşünüyordu. Üzerine giymiş olduğu bej trençkot burnundan akan kanla lekelenmiş ağzında burnunun altında kan izleri var. İki polis kapıdan Bekir amcanın koluna girmiş vaziyette içeri gelince kafasını kaldırdı. Bekir amcayı doğruca ifade vereceği yere oturttular ama amirlerinden biri olduğu anlaşılan adam kalktı geldi Bekir amcanın yanına ayakta tam Bekir amcanın önünde durdu elini beline koydu
-Ya amca saçından sakalından da mı? Utanmıyorsun adamı hem kandırmış hem de dövmüşsün niye dolandırdınız adamı o yeğeninde gelecek çağır onu ara veya gelecek buraya arabayı da getirecek BMW 520 nedir? getirsin fena yaparım eşkıyamınsınız? şehrin göbeğinde
-Size olayı farklı anlatmışlar bakın ben o adamı tanımam kimdir nedir bilmem ?ben esnafım niye olayı onların gözünden anlatıyorsunuz?
Polis amiri;
-Kelli felli adam ve hanım yalan mı? Söyleyecek niye hem durduk yere yalan söylesinler. Adamın arabasını çalmışsınız. Adam davacı
Bekir amca;
-Bana bakın amirim bir kere kimsenin bir şeyini bu yaşıma kadar çalmadım Allah göstermedi bu yaşıma kadar göstermesinde ikincisi ye kürküm ye diyorsanız bu adamların kılık kıyafetine bakarak bu adam bana kendi dükkanımda saldırdı üstelik benim dava açmam lazım
Bu sıra lokantacı hayati içeri daldı.
-Evet bende şahittim ben kurtardım Bekir abiyi adamın elinden bu şahıs öldürecekti yetişmeseydik
Polis amiri; -Dur bakalım sen kimsin?
Daktilo başında oturan polis -Demin ifade de geçen şahıs amirim tanıma bakın yazmışım uyuyo göbekli iri yarı sakallı önler dökük saçlı mağara adamı gibi birisi yumruk atıp beni öldürmeye çalıştı.
-Ne bana mağara adamımı? demiş aha şimdi öldürecem o pezevengi nerede o?
-Dur dur senin ifadeni sonra alacam hakaretten atarım içeri saygılı ol!
-Anlat bakalım babam baştan dinleyelim madem olay öyle değil
Bir süre sonra Yetkili polis kafasını kaşıyarak,
-vay anasını adamlara bak cesarete bak
Bekir amca
-Aynen böyle bakın soruşturun Kalfalığı saymayın on iki sene marangozluk yaklaşık on seneyi aşkın süredir. Dükkanda mobilya satıyorum böyle bir şey yaşamadım bu hayatta yetişmese daha kötü şeylerde olurdu.
Polis Amiri; -Çağırın şunları
Karı koca içeri çekinerek hayati ve mobilyacı Bekir amca ‘dan ürkerek girdiler.
-Bakın kerim bey şimdi diyeceklerimi dikkatlice dinleyin Bekir beyin bağlantısını araştıracağız ama olay münferit yani Bekir amca burada uzun zamandır iş yapan bir esnaf saygın tanınan birisi bu olayla bağlantısı olduğunu düşünmüyorum
Genç adam atıldı;
-Bir ton dayak yedim onlar ne olacak davacıyım
Polis amiri;
-Bakın adamın dükkanında adama saldırmışsın o da nefsi müdafaa yapmış haneye tecavüz davası bile olabilir. Kaldı ki o sizi dava edebilir siz onu edemezsiniz üstelik o pahalı aracınız kaskoludur parasını sigortadan alırsınız
Yandaki ifade alan polis:
-Yok amirim anahtarı kendisi teslim etmiş hırsıza para ödemez kasko
Polis amiri;
-Öyle mi? neyse gene bir şansını dener
-Ne yani kocam hem arabanın üzerine bir bardak su içecek hem de yediği dayak da cabası yanlarına mı kalacak bunların?
-Bakın hanım efendi aracı bildirdik kayıp çalıntı bakılacak bir yerde bulunursa alırsınız aracı daya mevzusuna çok girmeyin siz hatalısınız
Neyse uzatmayalım yazıldı çizildi. Taraflar davacı olmadı. Ama kayıp araç ne bir daha bulan ne gören bulunmadı olay unutuldu gitti. Biz bir hatırlatalım dedik siz siz olun dikkatli olun dedi “Mobilyacı Bekir” amca!