Eski İstanbul’dayız eski ahşap evlerin sokakların bulunduğu dar Arnavut kaldırımlar bembeyaz karla kaplı. Peki sadece kar mı? hayır siyah buzlar ışıldıyor bembeyaz karların düştüğü zeminin altından. Yani bildiğiniz çat ayaz ve soğuk, dumanlar tütüyor evlerin bacasından. Böyle soğuk bir günde çevrede hatırı sayılır alimlerinden olarak kabul edilen Mehmet emin efendi evin bir odasına çekilmiş yetmişi geçkin yaşına rağmen bir rahlenin üzerine açmış olduğu kitabı bir yandan okumakta bir yandan da acelesi varmış gibi yağan karı seyretmektedir. Malum soğuktan ve yaşı sebebiyle bir süredir cemaatle namaz kılmaya gidememenin vermiş olduğu burukluk ve can sıkıntısıyla kendisini kitaplara vermiş hem bilgilerini tazelemek hem de gözden kaçırdığı satır aralarını yavaş yavaş okumaktadır. Hoş ya dostları onunla olan muhabbetinden dolayı sık sık ziyarete gelse de fırsat buldukça okumaya devam etmektedir. Bu sırada kimsenin geçmediği sokaktan bir seyyar satıcı geçmektedir kapaklı kutuların içinde ne olduğu bilinmeyen, adam birden bağırır;
-Yoğurtçuuu! mahalleliden ses yoktur.
-Taze taze yoğurtçu ! yine ses yok mahalleden. Yoğurtçu bağırmaya devam ederek gözden kaybolur.
Mehmet bey okumaya devam eder göz ucuyla bağıran adam baktıktan sonra. Bir süre huşu içinde okumaya sayfaları çevirmeye devam eder. Bir süre geçmiştir ki yoğurtçu başka bir evin arasından aynı sokağa yine çıkar.
-Yoğutçuuu! taze tekrarlar adam
-Taze yoğurt geldi.
Mehmet efendi eşine seslenir hanım “bak bir bana” Kadın geldi.
-Buyur bey bir ihtiyacın mı var? Kahve yapayım mı sana?
-Yok hanım yoğurtçu geçiyor yoğurt alalım mı?
-Yok bey yeni yaptım yoğurdu ihtiyaç yok der. Zaten yoğurtçu yine gözden kaybolmuştur.
-Peki hanım der Mehmet bey ve kitabının başına geçer okumaya devam eder. Bir kaç saat sonra yine aynı sahneler tekrar edilmektedir. Yoğurtçu soğukta bürüterek enerjisi ve önceki sesi kesilmiş yorgun olduğu herhalinden belli bir şekilde bağırır.
-Yoğurtçu geldi.
-Taze yoğurt
Bu defa Mehmet bey hanım
-Koş çabuk bir kap getir.
-Hayırdır! bey kabı ne yapacaksın?
-Yoğurt alacağım
-Dedim ya herif ihtiyaç yok yoğurdumuz var zaten diye
-Tamam’da hatun senin yoğurda ihtiyacın yok ama belli ki yoğurtçunun var adamcağız bu soğukta tam üç kez geçti kapının önünden.