Fatih Sultan Mehmet Han – 1432-1481, Çağ açıp çağ kapayan padişah II.Murat han’ın ölümü üzerine ikinci kez tahta çıkmıştır.İlk çıktığında Murat han inzivaya çekilerek tahtı, şehzade mehmet’e bırakmış papalığın doldurması ile Macarlar, bunu fırsat olarak görüp Osmanlı üzerine yürümüş bunun üzerine 12 yaşlarında olan şehzade Mehmet han “Eğer Padişah sen isen gel ve geç ordunun başına, Eğer padişah ben isem emrediyorum gel geç ordunun başına” diye meşhur mektubunu babasına göndermiştir.Bu mektubu Veziri azam Çandarlı halil paşanın baskıları sonucu yazdığı rivayet edilmektedir. Tekrar tahta geçtikten sonra Çandarlı halil paşanın boğdurulması, bu olasılığı güçlendirmektedir. Bazı tarihçiler ise bu olayın Bizans ile sıkı ticari bağları olan Çandarlı halil paşanın, baştan beri bu fethin olamayacağını boşuna bir uğraş olduğunu savunması üzerine, padişah otoritesinin zayıflamasına yol açan çandarlı halil paşanın feth’i gördükten sonra öldürmüş olabileceği de söylenmektedir. Fatih tahta bu baskıların ve olumsuzlukların gölgesinde geçtikten sonra, onun imajını ve otoritesini sağlamlaştırmak için devlette iki başlılığa yol açan Çandarlı halil paşadan kurtulmanın tek çaresi İstanbulun fethiydi bu sebeple ilk günden itibaren bu yolda yapılması gerekenleri tek tek kabullenmiş ve uğraşmıştır.Öyle ki Bizans’ a amcası Orhan için ödenen tahsisatı arttırmalarına rağmen kabul etmiş görünmüş ama beş kuruş ödememiş, Devleti kuran ve sahiplenen Halk ve Yeniçeriler tarafından saygı gören diğer aile olan Çandarlı ailesinin isteklerine karşı çıkmamıştır. Bu davranışı halk ve Avrupa ülkeleri arasında “Daha 20 yaşında bir çocuktur “denilerek aşağı görülmüştür. Bu sayede yaptığı işlerin tehlikesiz olduğunu düşünenlerin planlarını boşa çıkarmıştır. Rumeli hisarının planlarını çizmiş ve inşaa ettirmiştir.Daha sonra yine planlarını kendi hazırladığı dev topları döktürmek için Macar urban ustayı getirtmiştir. Havan topları ve sahra toplarının çizimleri de Sultan Mehmet han’a aittir.hazırlıklar tamamlandığında ise şu an Amerika’nın yaptığı gibi bir bahane bulmak kalmıştır. Tabi o tarihlerde kimyasal silah var diye giremediklerinden çıkacak sorun beklenmiş, rivayete göre sur dibinde koyun otlatan bir Türk çobanın koyunları iki Bizanslı çoban tarafından dövülerek kendilerinin olduğu gerekçesi ile bir kısmı çalınmıştır.Bunun üzerine sefer kararı alan Osmanlıya elçiler gönderen Bizans Koyunların bedeli olarak altınlar hazineler getirilip verse Sultan Mehmet hanı de seferden vaz geçirememiştir.Nihayet 29 Mayıs 1453 Salı günü fetih gerçekleşmiş 1000 yıl süren Bizans imparatorluğu sonra ermiştir. Fetih sonrası gerçekleşen olaylar Orta çağ sonlanmış, yeni çağ başlamıştır. Çandarlı halil paşa ise görevden alınarak idam edilmiştir.Yaşanan bu olaylar Avrupa da deprem etkisi yaratmış, Rönesans’ın başlamasına kilisenin güç kaybetmesine yol açmıştır. Fatih sultan Mehmet han’ın otoritesinin olmadığı sözünün devlet içerisinde geçmediği, Bizans’a verilen tahsisatın bile artırıldığı duyuluduğu dönemde Karadeniz Trabzon’ da hüküm süren Rum pontus devleti Mehmet han’ a elçi göndererek “Kralımızın Selamı var. Yıllardır Osmanlıya verdiğimiz vergiyi ödemeyeceğimizi söyledi.Hatta bu güne kadar ödedikleri vergiyi’ de geri istiyor “diyerek sultan ile alay etmiştir.Sultan Mehmet han ” Var git selam söyle Kralına, Bundan böyle vergi vermesin onu vergiden azat ettim. Ha unutmadan verdiğimiz vergiler nerede? diye sorarsa yakında sultan gelip kendi eliyle size verecekmiş dersin” diyerek elçiyi saraydan yollar. Takvim yaprakları 1461’i göstermektedir.Bir gün sultan ordunun toparlanması emrini verir.Akkoyunlu üzerine sefere gidileceği tahmin edilmektedir.Ordu seferin Akkoyunlu hükümdarlığına olduğuna emindir.Fakat fatih nereye sefer yapılacağını sefer gününe kadar kimseye söylememektedir.Paşalardan birisi seferin nereye yapılacağını sorduğunda “Paşa seferin nereye yapılacağını sakalımın tek teli bilse onu kökünden kazırım” demiştir.Kars’a kadar ulaşan ordu bir “U” Dönüşle Trabzon Pontus Rum devletine son verir.Fatih son seferini 1481 yılında orduyu hazırlamış yola çıkacağı sıra fenalaşarak Gebze yakınlarında vefat etmiştir. Vefatı bu gün bile gizemini korumaktadır.Hekim başı yahudi asıllı Yakup ağa (Jakobe efendi) papalık tarafından kendisine geniş araziler ve Altın paralar karşılığı elmas tozu ile zehirlediği yolunda rivayetler bulunmaktadır.Seferin Memlükler yada fatihin özellikle feth ettirdiği Otranto kalesi sebebiyle, Papalık üzerie yapılacağı yolunda tahminler yapılmıştır.