Dalavereci Larry’nin Sonu
Dalavereci Larry Sonu yaklaşmıştı. Ancak bu kendi elinden olacaktı.Şimdi onu anlatmak gerekirse Dalavereci, üç kağıtçı Larry, dolandırıcı Larry, kumarbaz Larry, hepsi de aynı kişi, Öğlen vakti tek katlı döküntü evinin kapısını çalan başı yarı kel, şişman kot yelekli, spor ayakkabılı adam. Eskiden lise de çok popüler birisiydi. Çünkü Larry Amerikan futbolunun gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından birisiydi. Yanlış dostluklar üyesi olduğu motor çetesi, karıştığı pis işler, onun burs almasını iyi bir kariyer yapmasını engelledi.
İşte nihayet ona kapıyı açan sarışın güzel kadın sam , aslında adı Samantha, unutmadan söyleyeyim Samantha, Larry ile tanışıp samimiyet kurmadan önce aslında Lenny’nin kız arkadaşıydı. Larry ta ki onu Lenny’nin elinden alana kadar. O gün bugündür iki kardeş asla bir araya gelmez ve görüşmezler. Samantha, Larry’e takılana kadar okul da başarılı bir öğrenciydi, iyice meraklandınız kim bu Lenny dediğinizi duyar gibiyim. Lenny, Larry’nin ikiz kardeşi, aslında ikiz dedim, ikizler birbirine benzer, Bu ikiz kardeşlerin huyları dahil hiç bir şeyleri benzemez. Larry göbeklidir, Lenny ince yapılı, Larry esmerdir, Lenny kumral, Larry spor seyretmeyi severken, Lenny çocukluğundan beri kitap okumayı sever, Larry çalışmayı sevmez, Lenny işkoliktir. Larry işsizdir, Lenny şehir hastanesinde adli tıp bölümün de şeftir.
-Kadın kapıyı neden bu kadar geç açtın, sorunun ne senin.
-Pembe dizi seyrediyordum koltukta içim geçmiş
-Ben bu eve ekmek getirmek için didinirken, birileri pembe dizi seyrederken uyuyakalabiliyor.
-Şimdi anladım, sen bırak bana bağırmayı da söyle bakalım ne arıyorsun burada bu saatte, ne zaman durduk yere bana böyle durduk yere çıkışsan kesin bir halt etmişsindir.
-Benimle böyle konuşamazsın kadın, git bana yemek hazırla
-İşe gitmeyecek misin?
– İşi bıraktım, Benim gibi meşhur bir motorcunun scooter’la pizza dağıtması utanç verici
-Meşhur mu? Sen lise günlerini kastediyorsun galiba o günleri unut, o günler çok geride kaldı.
-Olsun ben yine de tanınan biriyim saatte üç sente bu eziyete daha fazla katlanamayacağım.
-Katlanamaz mısın? Sen daha işe başlayalı daha yeni üç hafta oldu.
-Benim için yeterince uzun bir zaman. Şimdi sen yiyecek bir şeyler hazırla
Larry ayaklarını sehpanın üzerine uzatıp, spor kanalını açıp maç özetlerini seyretmeye başladı. Mutfağa geçen sam, yemek masasını hazırlamaya başladı. Birkaç dakika geçmişti ki sam seslendi :
-Hadi Larry yemek hazır mı?
-Bu kadar çabuk mu? Kurt gibi açım ne var yiyecek?
-Dünden kalmış peynirli makarna, fırında patates
-Kahretsin, dünde peynirli makarna yemiştik, başka bir şey yok muydu sanki?
-Üç gün önce bıraktığın para ile bir kutu süt, peynir, bir paket makarna ve patates alabildim evde sadece bunlar var.
-Ben yemiyorum doydum
-Evet aslına bakarsan önceden yediklerin seni aylarca idare eder.
-Kilolarımla dalga mı geçiyorsun? Sana iyi bir ders vermeliyim.
Sam’in üzerine yürüyen Larry, ona sert bir tokat atarak, yüzünü mosmor eder. Yerden kaldırarak ona ikinci tokadı atacakken, evin telefonu acı, acı çalar, Larry telefonun susmasını bekler ama ısrarla arayan kişinin kapatmaya niyeti yoktur.
-Git ve canını daha fazla yakmadan şu lanet olası telefona bak beni sorarlarsa ev de yokum.
-Alo, sigorta firması mı? kocam şu an evde değil, notunuzu iletirim, 110 Doları ödemezse, icraya verilecek, peki ama bu 110 Dolar ne sigortası, hmm anladım. Çalıştığı firmanın yaptırdığı hayat ve sağlık sigortasını iş yerinden ayrıldığı için kendisi ödemeli öyle mi?
-Ver şu telefonu bana hemen.
-Bir saniye kocam geldi, ona veriyorum.
-Aşağılık soyguncular, ben size asla hayat sigortası yaptırmadım. Ne? Evet, çalıştığım yer de ilk işe başladığımda belge imzaladım. Ben işten ayrılıp, ayrılmayacağımı firmanıza mı soracaktım? Lanet olası kan emiciler.
Larry, Sinirli bir şekilde telefonu sertçe kapattı. Hızlı adımlarla televizyonun hemen arkasında duran dolabı karıştırmaya başladı. Çekmecede ne bulursa etrafa saçarak en alttan birkaç kağıt parçası çıkarıp koltuğa oturdu ve okumaya başladı.
-Nedir bunlar?
-Pizzacıdayken imzaladığım sigorta poliçeleri, sağlık hastalık, motor kazası, ölüm yardımları her şeyi kapsıyormuş. Bana mecburi olarak yapıldığı söylenmişti ama asla ayrılırsam benim ödeyeceğim söylenmedi.
-Şimdi para yokken 110 Dolar daha ödemeliyiz yani.
-Evet, öyle bir bakalım, Hastalık halinde ödenecek 300 Dolar, Kaza halinde 1 000 Dolar, Ölüm halinde eşe yapılacak yardım 4 milyon dolar, ha, ha, ha zengin olduk yaşasın.
-Hey! Sen aklını mı oynattın.
-Tamam, plan hazır. Hemen onu aramalısın, sen çağırırsan gelir hadi ara.
-Kimi?
-Bilmiyormuş gibi yapma acil gelmen gerekli de kapat, gerisini Lenny’e ben anlatırım.
Samantha, telefonu alıp, önce Lenny’nin evini aradı ama cevap alamayınca şehir hastanesinin morg bölümünü aradı.
-Lenny, şey..
-Sam
-Evet, benim, acil gelmen gerekiyor. Gelebilir misin?
-Tamam.
Yarım saat kadar sonra Lenny, yıllardır gelmediği evin kapısını çaldı. Kapıyı ona Samantha açtı.
-Seni gördüğüme sevindim
-Bende, sen hiç değişmemişsin, acil olan nedir? Ah! Yanağın morarmış, o lanet adam mı yaptı? Bunun hesabını verecek.
-Hayır, hayır yapma kapıya çarptım.
-Bunu sen mi yaptın?
-Hey! Sevgili kardeşim içeri gelsene, abin çağırdı tabi bundan acil ne olabilir? Hem söyledi ya kapıya çarpmış sakar karı, gel otur.
-Abim? Larry sen benden üç dakika önce doğdun, Tanrı aşkına nasıl benden büyük olabilirsin?
-Böyle şeyleri tartışmaya bile gerek yok, ben senden büyüğüm işte o kadar.
-Evet, aslında haksız sayılmazsın. Göbeğin benden büyük ve kilolusun.
-Ben o konuda hassas sayılırım, dalga geçmemeni öneririm
-Peki, ne anlatacaksan anlat. Bu gece görevliydim ve bir saat iznim var.
-Şimdi bu gün beni sigorta firması dolandırmaya kalktı. Fakat ben böyle bir duruma müsaade edemem. Bu yüzden ben onları dolandırmaya karar verdim.
-Hiç şaşırmadım ama benim burada ne işim var.
-Sen bana sahte bir ölüm ayarlamalısın?
-Ne? Hayır, ben bu işte yokum.
-Sam, bizi biraz yalnız bırakır mısın? Bak kardeşim ben parasal sıkıntı çekiyorum, Sam’de öyle belki hayatımız değişir. Hem eğer param olursa sinirlenip bunun faturasını Sam’a kesmem, onun iyiliği için ha?
-Aşağılık herif, biliyordum onu sen dövdün.
-Hayır, hayır elim yanlışlıkla çarptı ama param olmazsa bilerek te çarpacaktır. Benim için biliyorum bir şey yapmazsın ama onun için, daha iyi yaşamasını istemez misin?
-Bak şunu bil ki onun için her şeyi yaparım.
-Hah! İşte şöyle
-Tek şartım var plan benim dediğim gibi olacak başka şekilde değil
Lenny planını en ince detayına kadar samantha ve Larry’e anlattı. Onlar da yapacaklarını dikkatle dinleyip başlarını salladılar. Lenny bir süre dışarı gidip geldikten sonra, hastaneden getirdiği kanı duvarlara sıktı. Torba içerisinde kalan kanı ise mutfaktan aldığı bıçağı bezle iyice sildikten sonra aynı bıçakla keserek Larry’nin gömleğinin üzerine döktü. Sonra bir parça ambalaj köpüğünü bantla Larry’nin göğsüne bantlayıp bıçağı onun üzerine batırarak dik durmasını sağladı. Durumdan korkan Larry :
-Ahh! Az kalsın bıçağı gerçekten batıracaktın.
-Bunu bazen gerçekten yapmış olmayı hayal ediyorum.
-Ha, ha, ha, çok esprilisin kardeşim.
-Çok fazla gülme bıçak düşerse gerçekten saplamayı düşünebilirim. Şimdi burası suç mahalli ama bir şeyler eksik, dur bakalım hırsız, açık bulduğu arka mutfak kapısından girer, salona ilerler, koltukta spor programı seyreden Larry onu duymaz. Ona yavaşça arkadan yaklaşır, Larry’nin bira koyduğu sehpanın üzerindeki para dolu cüzdanı almaya çalışır. Cüzdanını ver Larry
-Al bakalım
-Oh! Hadi yapma iki dolar mı? Tüm paran bu mu yani
-Evet, hepsi o çok param olsa burada sigortayı dolandırmaya kalkar mıydım?
-Neyse, bende 600 Dolar var, 500 doları cüzdanına koyuyorum. Sam polise Larry’nin bugün kazı kazandan 500 Dolar kazandığı için mutlu olarak eve geldiğini söyleyeceksin. Belki bunu gören hırsız onu eve kadar takip etmiştir.
-Biliyordum, ailemiz de bir dahi olduğunu biliyordum. Mükemmel plan oldu.
-Yat yere Larry, üzerindeki kanın başka yerlere gitmesini ve bıçağın düşmesini istemeyiz.
-Peki, hırsız Larry’i bıçaklarken ben neredeydim?
-Sen erken yattın, yukarı da uyuyordun, seslere uyandın. Çığlık attın, hırsız sen bağırınca kaçtı ve kaçarken cüzdanı düşürdü. Ben bu bölgeye bakan polis müdürünü arayacağım. Beni iyi tanır ve güvenir bu yüzden, Larry ne olursa olsun? Hareket etme, gözünü kırpma, yavaş nefes al ben seni kısa zaman da ceset torbasına koyup morga kaldıracağım. Sam senin titreyip ağlaman gerekli sana suni gözyaşı tüpler getirdim şunları gözüne sürelim biraz yakacak ama zararsızdır gözlerini ağlamaktan kan çanağına dönmüş gibi gösterecek, ben şimdi çıkıyorum. On dakika sonra geri döneceğim sen bir çığlık at sonra polisi ara hiçbir şeye dokunma.
Lenny çıkmadan önce masa üzerindeki çiçek saksısını yere atıp parçalar toprağı etrafa saçar. Mutfak kapısının kilidi ile biraz oynayıp iz yapar.
-Hey evime ne yapıyorsun?
-Unuttun mu? Sen ölüsün bunun gerçekçi olması gerekiyor.
-Tamam, peki ala anladım.
On dakika sonra eve geldiğinde iki ekip otosu çakarlı mavi kırmızı ışıklarını yakmış vaziyette evdedir. Onlar müdahale etmeden. Lenny içeri girerek polis müdürünün yanına gitti.
-Lenny, seni burada görmeyi ummuyordum.
-Evet, John, ben de ama sam beni arayınca hızla geldim.
-Maktulü tanıyor muydun?
-Evet, o benim ağabeyim,
Yerde yatan Larry’nin yüzün de tebessüm ve fısıltı şeklinde ses duyulunca Lenny John’a çaktırmadan yerde yatan Larry’nin omzuna hafif bir tekme atar.
-Evet, ben hep diyor….um
-İzninle John bu benim için önemli bu olayı ben takip etmek istiyorum.
-Senin için rahatsız edici olmayacaksa olur tabi
-O alçağın ne yaptığını bilmem gerekiyor.
-Üzüntünü anlıyorum, iş senindir Lenny ben bir kahve alayım sende analiz için gerekli örnekleri al.
Lenny hızla abisini ceset torbasına koyarak, morga kaldırdı. Polisler saldırı ile ilgili hiçbir ipucu bulunamadığından olayın soruşturmasını rafa kaldırdı. Ertesi hafta cenaze töreni için Larry yine tabutun içerisine konuldu. Sigorta firması gözlemcisi cenazede bulunacağından Lenny onu cenaze öncesi uyarmaya başladı.
-Bana bak Larry geçen aptallığın yüzünden yakalanacaktık, Hareket etme gülme, tüm işi berbat edebilirsin. Sigorta gözlemci gönderecek, bundan bir ay sonra çeki verecekler. Sen bu bir ay boyunca kanarya adaların da tatilde olacaksın otel rezervasyonu Bay Smith adına sahte bir adla yapıldı, bir aylık parasını ödedim. Bir süre sonra samantha ve ben de geleceğim. Sen cenaze sonrası krematoryum odasında bir saatlik beklemeye alınacaksın, orada ceset torbasında kimsesiz bir ceset bulacaksın onunla yer değiş ve arka kapıdan çıkmadan köşedeki siyah çanta içerisinde Bay Smith adına sahte kimlik, sahte pasaport ve ehliyet, bir miktar para bulacaksın onları alıp havaalanına git göze batma, Bundan sonra adın Bay smith unutma.
Larry, uçağa atladığı gibi soluğu muhteşem bir tatil beldesinde alır. Otele kendisini Bay smith diye tanıtır. Yer içer eğlenir. Bir ay sonra evi aradığında kardeşi Larry henüz sigortanın ödeme yapmadığını, biraz daha sabretmesi gerektiğini söyler. Elindeki parayla bir süre daha tatil yapan Larry bu duruma sıkılmıştır. Bir sabah tekrar evi arar ama bu defa “Aradığınız bu numara kullanılmamaktadır.” Mesajı alınca elinde kalan son parayla uçak bileti alarak evinin bulunduğu yere gelir ve kapıyı çalar. Kapıyı hiç tanımadığı, İspanyol aksanıyla konuşan bir kadın açar.
-Hey! Sende kimsin? Bana hemen Karımı çağır
-Deli misin? Sen ben bir aydır burada oturuyorum ve karını tanımıyorum.
-SAMMY! Ben geldim
-Ha! Sammy Sen kocası öldürülen zavallı kadını diyorsun.
-Evet, onu diyorum.
-O zengin oldu, bir adli tıp doktoru ile evlenip buradan taşındı.
-Ne evlendi mi? o aşağılık Lenny, nerede bulurum?
-Bana mektupları ulaştırmam için bir adres bırakmıştı. Alın burada
-Tamam, teşekkür ederim.
Taksiye sinirle atlayan Larry evi lüks bir villanın önünde aldı. Hayretle başını kaldırıp binaya baktıktan sonra villanın kapısını çaldı. Kapıyı açan hizmetli bayan :
-Buyurun bayım ne istemiştiniz?
-Bu evde Larry ve Samantha diye birileri var mı?
-Evet bayım burası, Larry ve eşi Samantha’nın malikanesi
-Kardeşim olacak, o aşağılık Larry’i hemen çağır onu öldüreceğim.
-Sakin olun bayım böyle davranırsanız polis çağırırım
-Bethy gelen kimmiş?
-Kardeşiniz olduğunu iddia ediyor.
– Benim kardeşim öldürüldü bethy bu bir şaka olmalı. Buyurun bayım ne istiyorsunuz.
-Aşağılık herif paralarımı ve karımı tabi seni öldüreceğim. Al sana
Larry, yani Bay Smith, Lenny’e sert bir yumruk atıp onu yere devir ve boğmak için gırtlağına sarılınca hizmetçi çığlığı bastı.
-Yetişin Polis!
Evde çalışan görevliler Bay smith’i yakalayıp güzelce bağlayıp polis çağırdılar. Polis gelip Bay smith’i karakola götürdüler. Saldırı suçundan yakalanan smith karakol da aslında adının Larry olduğunu iddia etti. Komiser şaşırmış durum da Lenny ve Samantha’yı karakola davet etti.
-Hoş geldiniz bay Lenny size saldıran adamı sorgulamak için buraya getirdik fakat ısrarla kendisinin kardeşiniz Larry olduğunu iddia etmekte.
-Böyle bir şey mümkün değil büyük kardeşim Larry iki ay kadar önce öldürüldü. Cenaze törenine tüm akrabalarımız katıldı. Annem, ben, yengem, teyzelerim halalarım yakın dostlarımız.
-Bunu zaten tahmin ediyorum ancak sanık cinayet hakkında inanılmaz detaylar veriyor. Aslına bakarsanız deliller olmasa ona inanacağım kadar gerçek.
-Bu detayları ancak ölen kardeşim ve onun katili dışında kimse bilemez.
-Haklısınız, sanırım rafa kaldırılan dosyayı tekrar incelemenin vakti geldi.
Yaklaşık bir hafta sonra hâkim önüne çıkan Bay smith yine Larry olduğunu tekrar etti. Eşinin ve kardeşinin sigorta dolandırıcısı olduğunu yineledi. Larry’nin bu talebine sigorta firmasının ilgi göstermesi çok sürmedi. Bu olayda Larry’e en ünlü avukatlardan birisini olan, bay oswaldı tutarak destek verdiler. Bu sayede eğer davayı kazanırlarsa, ödedikleri yüklü miktardaki çekin en azından harcanmayan kısmını tekrar elde edeceklerini düşünüyorlardı. Ünlü avukat ne kadar argüman varsa hepsini kazanmak için ileri sürecekti. Bunun için tüm aile üyelerinden Larry’i tanıyan aile üyelerini mahkemeye çağırmayı düşündü. Fakat lise sonrası izole bir yaşam süren Larrynin yüzünü hatırlayan sadece yaşlılar bakım yurdunda kalan annesiydi.
Mahkeme günü gelip çatmıştı. Larry ve avukatı oswald dava başlamadan kutlamalara başlamış, Mahkeme salonuna zaferi zaten kazanmış komutan edasıyla girdiler. Bay smith, Larry olduğunu iddia etmeye devam ediyordu.
-Müvekkilim bay Lenny’ni kendi kardeşini tanımayacak, birisi değildir. Kaldı ki o tarihteki eşi bayan Samantha’nın tanı maması zaten düşünülemez.
-Neden olmasın? yargıç ve sayın jüri işin ucunda milyon dolar olduktan sonra.
-İtiraz ediyorum sayın yargıç müvekkillime hakaret niteliği taşıyor.
-Müsaade ederseniz, ispatlayabilirim sayın yargıç
-Peki, o zaman, itiraz ret edildi. Sizi dinliyoruz bay oswald
-Tanık bayan Emily’i kürsüye davet ediyor.
Avukatı mahkeme kürsüsüne en ağır toplarından Larry’nin annesini çağırdı. Yaşlı kadın beli bükük kürsüye kadar zor yürüdü mübaşir ona oturacağı sandalyeye kadar eşlik etti. Sandalyeye oturunca kendisini tanıtıp, Kutsal kitap üzerine elini koyarak yemin etti. Kurt avukat olarak tanınan Oswald hemen söze girişti.
-Bayan emily kaç tane çocuğunuz olduğunu sorabilirmiyim.
-Tabi, iki oğlum var Larry ve Lenny, aynı zamanda ikiz olarak Dünyaya geldiler.
-Çok güzel bize mahkeme salonunda oğlunuz Larry’i gösterebilir misiniz?
Yaşlı bayan Emily, parmağıyla Larry’i işaret ederek gülümsedi.
-İşte benim Larry’im orada oturuyor.
Kurt avukat oswald muzaffer komutan edasıyla, oturacağı sandalyeye hızlı adımlarla yürüyerek
-Sayın hâkim tanığa başka sorun yok
Savunma avukatı çenesini kaşıyarak kürsüye yaklaşarak,
-Bayan Emily bize şimdi de diğer oğlunuzu gösterebilir misiniz?
-Tabi ki gösterebilirim, zaten Lenny beni çok sever, hiç yanımdan ayrılmaz bakın yanımdaki sandalye de oturuyor diyerek mahkeme yargıcını gösterir.
-Peki, bana Larry’nin eşi Samantha’yı gösterebilir misiniz?
-Ben o şıllığı yıllardır görmedim, nerededir? Kim bilir?
-İşte sayın yargıç bizimde çağırmak istediğimiz tanığın, iler derece Alzheimer olması sebebiyle kendisini çağırmadık, ayrıca gözleri de iyi görmüyor. Bu sebeple tanığın ifadeden çıkarılmasını talep ediyoruz.
-Kabul edilmiştir.
-Bir de sayın yargıç biz de bir tanık çağırmak istiyoruz.
Gelen tanık Larry’nin iki ay kaldığı otelin resepsiyon memuruydu. Kendisini tanıtma ve yem,n sonrası soruları yanıtlamaya başladı.
-Bize bay smith’i gösterebilir misiniz?
-Tabi ki işte orada oturuyor.
-Ne kadar iyi tanırsızınız?
-Bay smith otelimiz de tam iki ay kaldı onu ailesi kadar iyi tanırız.
-Hangi tarihler arasında otelinizde kaldı sorabilir miyim?
-Evet, bay smith Nisan ayının eskizinde geldi ve iki ay sürekli olarak kaldı.
-Evet, sayın yargıç ve jüri üyeleri bu cinayetten hemen bir gün sonrası olduğunu hatırlatırım. Zaten küçük bir meblağ için cinayet işleyen bay smith, zavallı Larry’nin eşine milyonluk sigorta parası kaldığını öğrenince suç mahalline dönerek bu işe kafa yormuş, plan yapmış ve ayrıca saygın birisi olan bay Lenny’e iftira atmıştır.
Kısa bir görüşme yapan jüri kararını açıklamakta gecikmez. Parayı ve eşini geri almayı düşünen Larry, kendi cinayetinden ölüm cezası alır. Elektrikli sandalyeye oturmadan önce Lenny mahkumla görüşme isteğinde bulunur. İki kardeş son kez bir araya gelir.
-Larry sana elveda demeye geldim, iyi yolculuklar.
-Aşağılık herif, hayatımı çaldın hangi yüzle geldin buraya
-Hayır, düzelteyim benden çalınanları geri aldım sadece, Samantha’yı ve mutluluğu, parayı düğün hediyesi olarak düşünebilirsin. Zaten o parayı asla hak etmemiştin ve seni son kez dürüst olma konusunda uyarmıştım. Sonsuza kadar o otelde kalmalıydın. Güle, güle şimdi kardeşimi öldüren adamın idamını izlemeliyim.