Neden hikayelere ihtiyaç duyarız?
Neden hikayelere ihtiyaç duyarız? konusu hiç aklınıza geldi mi? İnsanlık tarihi boyunca hikayeler kulaktan kulağa aktarılarak yazının keşfiyle bazıları günümüze kadar ulaşmıştır. Bize ve kültürümüze en yakın olan el yazması bu hikaye “Dede Korkut Hikayeleridir” İnsanlık tarihi kadar eski olan hikayeler neden anlatılmıştır.
En iyi cevap belkide izcilerin kamp ateşi etrafında hikaye anlatmalarından pekte farklı değildi. Korku filmi klişelerinden birisi aklıma geliyor. Bir birini korkutmak isteyen ergenler birbirlerini korkutmak için anlattığı kısa öyküleri akla getirmektedir.
Hikayeler ilk olarak ilkel yazı olarak nitelenebilecek mağara duvarlarına çizilmiş resimlerden oluşmuştur desek yeridir. Avcı olarak yaşayan toplumda erkekler av sonrası diğer kabile üyelerini yüreklendirmek onlara cesaret verecek hikayeleri anlatmıştır. Bu hikayelerin bir çoğu yardımlaşma, cesaret, zor durumda olan ve güçsüzlere yardım, paylaşma, elindeki imkanlarla yetinme konuları işlenmiştir.
Günümüze kadar ulaşan bazı hikaye ve destanlarda bu konular sıklıkla işlenir. İlk yazılı destan “Gılgamış,” destanı “Oğuz kaan destanı” bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Yazının icadı ile bir çok eser gibi hikayelerde kitaplarda toplanmaya başlamıştır. Bazıları el yazması olan bu eserler günümüze taşınmış matbaa ile birlikte tüm dünyada bilinmeye başlamıştır.
Bugün biliyoruz ki bazı hikayeler haçlı seferleri sonrası Avrupa’ya taşınmıştır. Seferler sonrası bir çok el yazması eser haçlılarca Avrupa’ya götürülmüştür. Bunların arasında hepimizin yakından tanıdığı “Binbir gece masalları”da vardır. Sonradan çeşitli Avrupa dillerine de çevrilmişti. Günümüze ulaşıldığında bu masallar beyaz perdeye de aktarılmıştır.
Masallarda zamanla metamorfoz geçirmiştir. Hikaye anlatımı günümüzde bu değişim sonucu olarak, sinemaya aktarılmış masallar şekline bürünmüştür. Yazılı eserler birer, birer sinema perdesinde anlatılmaya başlamıştır. Neden Hikayelere İhtiyaç Duyarız? sorusu bile değişime uğrayarak neden sinema filmi izleriz? olmalıdır.
1950’li yıllarda çizgi romalarla anlatılan masallar ve kitaplar popüler oldu. Bugün hepimiz film yapımcısı sandığımız DC ve Marvel gibi devler ortaya çıktı. Güzel çizimlerle olağanüstü hikayeler anlatan kitaplar. Eskiden sinemaya aktarılması düşünülemeyen bu değersiz görülen eserler 1970’li yıllarda bilgisayar sayesinde beyaz perdeyle buluşmaya başladı.
Neden Hikayelere İhtiyaç Duyarız? sorusuna verilebilecek belkide en iyi cevap belkide neden film izliyorsak o yüzdendir. Geçmişte gece karanlığında ateş başında, bugün yine karanlıkta ve beyaz perdede anlatılan öyküler aynıdır. İster kitaptan okuyun, ister birinden duyun, isterseniz seyredin hepsi bir hikayedir.